Ağaçlara Sarılan İnsanlar: Chipko Hareketinin Hikâyesi

Ağaçlara Sarılan İnsanlar: Chipko Hareketinin Hikâyesi

Son yıllarda hepimizin gözü önünde ormanlar birer birer yok oluyor, yok ediliyor. Devasa çukurlar, susuz kalan dereler, tozu dumanı eksik olmayan köyler kalıyor geriye. Bundan elli iki yıl önce, Hindistan’ın Himalaya köylerinde de benzer bir hikâye yaşandı. İnsanlar ağaçsız bir hayatın ne anlama geldiğini acı bir şekilde görmeye başladılar. Ama umutsuzluğa kapılmadılar. Onlar için orman yaşamın ta kendisiydi. Ve onu korumak için hiç beklenmedik bir yol seçtiler. Ağaçlara sarıldılar. Chipko adındaki bu hareket zamanla tüm dünyada çevre mücadelesinin sembolü hâline geldi.

“Chipko” Ne Demek?

Kelimeye biraz yakından bakalım. Chipko, Hindi dilinde “sarılmak” demek. Ama bu sarılma, bir dostu kucaklamak gibi sıradan bir şey değil; yaşamı savunmak için gövdesini bir ağaca siper etmek anlamına geliyor. İnsanların iş makineleri ve baltaların karşısına geçip ağaçları kollarıyla korumaya çalışmasını hayal et. İşte Chipko’nun özü bu.

1970’lerin başında Hindistan’ın Uttarakhand bölgesinde köylüler, şirketlerin ağaçları kesmesini engellemek için gerçekten de ağaçlara sarıldılar. Bir anlamda kendi bedenlerini canlı bir kalkan yaptılar. Bu görüntü, insanla doğa arasındaki bağın sembolü hâline geldi.

Hareketin Kökleri

Chipko’nun çıkış noktası sadece birkaç ağacı koruma isteği değildi. Arkasında yılların birikmiş öfkesi, çaresizliği ve doğa sevgisi vardı. Himalayaların eteklerinde yaşayan köylüler için orman hayatın tam kalbinde duruyordu. Yakacak odun için ormana gidiliyordu. Hayvanların otlağı ormandı. Su kaynakları orman sayesinde canlı kalıyordu. Ve en önemlisi, orman toprağı erozyona karşı koruyordu.

Ama 1960’lardan itibaren Hindistan hükümeti, ormanları şirketlere ihale etmeye başladı. Kesim izinleri veriliyor, kamyonlar köylerden geçiyor, köylüler ise kendi ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hâle geliyordu. Bir yandan da seller, heyelanlar, erozyonlar artıyordu. Doğanın dengesi bozuldukça köylülerin hayatı daha da zorlaşıyordu.

Sonunda sabır taşı çatladı ve insanlar “artık yeter” dedi.

Ağaçlara Siper Olan Kadınlar

Chipko’nun en çarpıcı tarafı, kadınların ön safta yer almasıydı. Çünkü onlar ormansızlığın sonuçlarını en yakından hissedenlerdi. Ev için odunu onlar topluyor, suyu onlar taşıyor, hayvanlara onlar bakıyordu. Dolayısıyla ağaçlar kesildiğinde ilk darbeyi onlar yiyordu.

1974’te Reni köyünde yaşanan olay, hareketin sembolü oldu. Erkekler köy dışında oyalanırken, baltacılar köye girdi. Ama karşılarına hiç beklemedikleri bir direniş çıktı: Kadınlar ağaçların etrafında halka oldu, gövdelerine sarıldı. Kesiciler ne kadar uğraşsa da onları ağaçlardan ayıramadı. Bu cesaret, kısa sürede Himalaya köylerinden tüm Hindistan’a yayıldı.

Kadınların bu kararlı tavrı, ağaçların yanı sıra kendi yaşam haklarını da savunduklarının bir göstergesiydi.

Bir Çevre Felsefesi

Chipko, sadece “ağaçları kesmeyin” diyen bir direniş hareketi değildi. Arkasında güçlü bir felsefe vardı. Doğa ile insanı birbirinden ayırmıyordu. Eğer orman yoksa köy de yoktu, tarım da yoktu, yaşam da yoktu.

Hareketin liderlerinden Sunderlal Bahuguna, bu fikri çok net ifade eden bir cümle kurmuştu:

“Ormanlar, sadece odun değil; toprağın, suyun ve temiz havanın kaynağıdır.”

Dünyaya İlham Veren Direniş

Chipko kısa sürede hem Hindistan’ın hem de dünyanın dikkatini çekti. Basına yansıyan fotoğraflar ve ağaçlara sarılan kadınların hikâyeleri birçok çevre hareketine ilham oldu.

Hindistan hükümeti, baskılar sonucunda bazı bölgelerde ağaç kesimini yasaklamak zorunda kaldı. Ormanların korunmasıyla ilgili yeni yasalar gündeme geldi. Chipko’nun ruhu, Latin Amerika’dan Avrupa’ya kadar çevre direnişlerine ilham verdi.

Bugün “tree hugger” (ağaç kucaklayan) ifadesi, bir hakaret değil de bir onur nişanı gibi görülüyorsa, bunun köklerinde Chipko’nun etkisi var.

Neden Hâlâ Önemli?

Aradan yarım yüzyıldan fazla zaman geçti. Ama sorunlar hâlâ tanıdık: Ormansızlaşma hızla devam ediyor, iklim krizi kapımızda, şirketler doğayı sömürmekten vazgeçmiyor.

Chipko’yu hatırlamak bu yüzden geleceğe dair bir yol haritası çizmek anlamına geliyor. Çünkü Chipko bize şunu bize birkaç köylünün cesaretinin milyonlara ilham verebileceğini ve doğayı savunmanın en güçlü yolunun barışçıl ama kararlı bir duruştan geçtiğini hatırlatıyor.

Kaynaklar

The Chipko Movement: A People’s History — Ambika Aiyadurai, Haripriya Rangan, Amita Baviskar, Sunita Narain, Vasudha Pande; Conservation and Society, 2022 https://journals.lww.com/coas/fulltext/2022/20010/book_review.5.aspx

A Political Ecology of the Chipko Movement — Sya Kedzior, tezi, University of Kentucky, 2006 https://uknowledge.uky.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1292&context=gradschool_theses

Earth.org “50 Years On: The Legacy of India’s Chipko Movement” https://earth.org/50-years-on-the-legacy-of-the-chipko-movement

JSTOR Daily “The Tree Huggers Who Saved Indian Forests” https://daily.jstor.org/the-tree-huggers-who-saved-indian-forests