Küçücük Bir Tür, Devasa Bir Yıkım
Dünya’nın üzerinde milyarlarca yıldır yaşam var. Dinozorların ihtişamlı adımları, mamutların ağır yürüyüşleri, mercan resiflerinin rengârenk dansı… Her tür, bu sahnede kendine has bir rol oynadı. Derken sahneye çok yeni bir oyuncu çıktı: Biz.
İnsan, tarihin devasa takviminde sadece göz açıp kapayıncaya kadar var olan minicik bir parantez. Bugün Dünya’daki tüm canlı kütlenin yalnızca %0,01’ini oluşturuyoruz. Yani gezegenin biyolojik pastasında neredeyse görünmez bir dilim gibiyiz.
Ama maalesef görünmezliğimiz etkisizliğimiz anlamına gelmiyor. Aksine, etkimiz devasa.
Bilim insanlarının yaptığı kapsamlı bir araştırmaya göre, medeniyetin başlangıcından bu yana vahşi memelilerin %83’ünü, bitkilerin ise yarısını yok ettik. Kuşların çoğu artık vahşi değil; nüfusun %70’i tavuk çiftliklerinde yaşıyor. Memelilerin %60’ı ise sığır, domuz, koyun gibi bizim besin zincirimize hapsolmuş hayvanlardan oluşuyor.
Yani doğanın çeşitliliğini yitirdiği bir çağdayız.