Çeşme’deki Zorunlu Su Kesintisi Geleceğin Provası mı?

Çeşme’deki Zorunlu Su Kesintisi Geleceğin Provası mı?

Geçtiğimiz günlerde İzmir’in en gözde turizm merkezlerinden biri olan Çeşme’de yaşayanlar ve tatilciler için tatsız bir haber geldi: Su kesintisi. Sadece birkaç saatliğine değil, belirli saat aralıklarında düzenli olarak uygulanacak şekilde… Neden mi? Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nda doluluk oranı %5’in altına düşmüş durumda.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, yaşanan kuraklık, azalan yağışlar ve yaz sezonunda artan nüfus nedeniyle su ihtiyacının mevcut kaynaklarla karşılanmasında kritik bir noktaya gelindiğini açıkladı. Ve su kesintisi kararı alındı. İlki 25 Temmuz gecesi uygulanacak olan bu kesinti, ilerleyen günlerde de her gece aynı saatlerde tekrarlanacak.

Ama gelin biraz düşünelim: Bu yalnızca bir su kesintisi mi, yoksa gelecekte bizi bekleyenlerin fragmanı mı?

Kuraklık Kapıda Değil, Eşiğimizden Girmiş Bile

Birleşmiş Milletler’in hazırladığı yeni bir rapora göre, Türkiye ciddi bir kuraklık riskiyle karşı karşıya. Hatta riskin ötesine geçmiş durumdayız. Raporda Türkiye için şu ifadeler kullanılıyor: “Yarı kurak ve toprak parçalanmaya yatkın. Ülkenin %88’i çölleşme riskiyle karşı karşıya.”

Bu ne demek biliyor musunuz? Türkiye’nin büyük bir kısmı, çölleşmeye, yani toprağın verimini kaybedip susuzluktan çatlamasına çok yakın. Özellikle de tarım yapılan alanlar, ki bu alanlar aynı zamanda suyun en çok kullanıldığı bölgeler. Ülkemizdeki suyun yaklaşık %75’i tarımda kullanılıyor.

Azalan Yağışlar, Artan Sıcaklıklar

Raporlar şunu söylüyor:

Türkiye’de yağış oranları 21. yüzyılın sonunda %30 azalacak.

Aynı dönemde sıcaklıklar 4-5 derece artacak.

Her 2 derecelik artış, suya erişimi %15 oranında azaltacak.

Bu rakamlar, sadece “hava biraz daha sıcak olacak” anlamına gelmiyor. Toprağın kuruması, su kaynaklarının tükenmesi, tarımın zorlaşması, gıdanın azalması, fiyatların fırlaması gibi domino etkileri olacak. Yani kuraklık sadece susuzluk değil; aynı zamanda ekonomik kriz, gıda krizi ve sosyal kriz demek.

2030’da “Su Fakiri” Ülke Olabiliriz

OECD’nin verilerine göre Türkiye, zaten su stresi yaşayan bir ülke. Yani su kaynaklarımız sınırlı ve hızla tükeniyor. Eğer bu gidişat durmazsa, 2030 yılında Türkiye “su fakiri ülke” kategorisine girebilir. Bu da kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının kritik seviyenin altına düşmesi anlamına geliyor.

Peki ne yapılmalı?

Su Politikalarıyla Hazırlanmalıyız

Çeşme’deki 7 saatlik su kesintisi, yalnızca o bölgeye özgü bir uygulama değil. Bu durum, çok değil birkaç yıl sonra Türkiye’nin dört bir yanında karşılaşabileceğimiz bir senaryo hâline gelebilir. Ama hâlâ zaman varken bireysel ve toplumsal olarak adım atmamız mümkün:

Tarımda akıllı sulama sistemleri yaygınlaştırılmalı.

Şehirlerde gri su (lavabo ve duş suyu) geri kazanımı yapılmalı.

Yeni barajlar yapmak yerine, mevcut kaynaklar verimli kullanılmalı.

Bireysel kullanımda su tasarrufu alışkanlığı kazandırılmalı.

İklim krizine karşı dirençli şehir planlaması yapılmalı.

Kendimize Şunu Sormalıyız: Bu Bir Alarm Mıydı?

Su gibi hayati bir kaynağın erişilemez hâle gelmesi hem doğanın hem de bilim insanlarının bizlere yıllardır yaptığı uyarının sesi olabilir. Belki de bu ses, artık kulaklarımızı tıkayamayacağımız kadar güçlü çıkıyor. Çünkü mesele sadece suyu musluktan alıp alamamak değil. Mesele, bu suyla nasıl bir gelecek inşa edebileceğimiz. Eğer şimdi harekete geçmezsek, “7 saatlik su kesintisi” kelimesi bize birkaç yıl sonra nostaljik bile gelebilir. Çünkü o zaman belki suyu saatle değil, günle sınırlı alacağız.

İzmir’de yaşananlar, sadece bölgesel bir kriz değil. Bu bir uyarı, bir prova. Ve bu provayı ne kadar ciddiye alırsak, gelecekteki senaryoyu o kadar hafif atlatabiliriz. Unutmayalım: Suyun alternatifi yok. Ve o, elimizden kayıp giderken artık "bir gün" değil, "bugün" dememiz gerekiyor.

Kaynaklar

İZSU Çeşme'de Zorunlu Su Kesintisi Duyurusu https://t24.com.tr/haber/cesme-de-zorunlu-su-kesintisi-basliyor-1251521

UNCCD “Drought in Numbers 2022” ve “Global Drought Snapshot 2024” https://www.unccd.int/resources/publications/drought-numbers-2022 https://www.unccd.int/resources/publications/global-drought-snapshot

OECD “Environmental Performance Reviews: Turkey 2019” https://www.oecd.org/environment/country-reviews/environmental-performance-reviews-turkey-2019-9789264309753-en.htm

Meteoroloji Genel Müdürlüğü – Yağış Raporları https://mgm.gov.tr/veridegerlendirme/aylik-toplam-yagis.aspx

IPCC – 6. Değerlendirme Raporu (AR6) – Akdeniz Bölgesi İklim Riskleri https://www.ipcc.ch/report/ar6/wg2/