Dünyadaki toplam su hacmi 1.386.000.000 km3’dür. Bundan tuzlu suyu çıkardığımızda kalan tatlı su yani bizim ve çoğu canlının faydalanabileceği su miktari 10.633.450 km3 kadardır. Peki her yıl dünya yüzeyine düşen yağış miktarı sabit iken neden su kıtlığı çekiyoruz? Bu yazımızda su krizinin nedenleri, çözüm önerilerini ve sektörel bazda su tüketimi oranlarını ele alacağız.
Su kaynaklarının sürdürülebilirliğini korumak için kullanım oranının, yenileme miktarının altında en azından denk olması gerekir. Bu durumun tersine dönmesi su kıtlığının başladığını gösterir.
Nüfus artışı ve tüketim odaklı ekonomi politikalarının sonucunda daha fazla kaynak yoğun şekilde harcanmaya başladı. 1900’den bu yana küresel olarak tarım, endüstri ve evsel kullanım için tüketilen su miktarı yaklaşık 6 kat arttı. Ancak durmuyor.
2050’de nüfusun ve dolayısıyla gıda talebinin tahmini %50 oranında artacağı öngörülüyor. Bu da beslenmek için daha fazla tarım arazisine ve suya ihtiyaç duyulacağı anlamına geliyor. Yalnızca tarım için değil, endüstriyel faaliyetler ve evsel tüketim için de daha fazla su gerekecek.
Küresel olarak tatlı suyun yaklaşık % 70'i tarımda kullanır. %70’in dağılımı ülkelerin coğrafi konumu ve gelir düzeyiyle ilişkilidir. Düşük gelirli ülkeler %90, orta gelirliler %79 ve yüksek gelirlilerse %41 oranında tarımsal amaçlı su kullanır. Türkiye’de bu oran %74’dür. Bunun nedenleri arasında şunlar yer alır:
Evsel su kullanımı su tüketiminin en görünür ve doğrudan halidir. Küresel harcamanın yaklaşık %11'ini kapsar. Ülkelerin evsel su tüketim miktarları genel olarak nüfusa ve gelişmişlik seviyesine bağlıdır. Gelişmiş ülkelerde su kaybı %8–24 iken gelişmekte olan ülkelerde %24–45’dir. Türkiye’deki kayıp-kaçak oranı ise % 36 civarındadır. Bu kayıplara direkt etki edemezsiniz ancak evde su tasarrufu yapabilirsiniz. Bunun için “Evde Su Tasarrufu Yapabilmeniz için 7 Tüyo” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.
Dünyadaki kullanılabilir tatlı suyun yaklaşık %17'si endüstride harcanır. Tarımsal suyun aksine endüstriyel su tüketimi yüksek gelirli ülkelerde daha fazladır. Endüstride en çok su harcayanlar tekstil ve gıda sektörüdür.
1 kg ekmek için 1608 litre, 1 kg et için en az 5.000 litre ve 1 kg çikolata için 17.196 litre su kullanılır. Bundan daha kötü olansa: Dünya çapında 1 yılda üretilen gıdanın yaklaşık %50’sinin çöpe gitmesidir. Bu aynı zamanda sınırlı olan suyun da çöpe gitmesi demektir.
Tekstil sektöründe de durum iç açıcı değil. Yılda yaklaşık 79 milyar m3 su tüketimiyle dünyanın suyunu en yoğun kullanan ikinci endüstridir. Mesela: Bir pamuklu tişörtün üretimi için 2.700 litre su harcanır. Bu rakam aynı zamanda 1 kişinin 900 günlük içme suyuna denk gelir. 2,7 milyar insanın su kıtlığı yaşadığı düşünürsek modanın yansımaları pek de güzel değil.
ABD'de üretilen tüm perakende giyim ve ev mobilyalarının %60'ında pamuk kullanılır. Bu talebi karşılamak için de fazlaca pamuk yetiştirilir. Fakat pamuk en fazla suya ihtiyaç duyan bitkilerdendir. Sadece 1 kg ham pamuk için 7.000-29.000 litre su gerekir. Bu da yerel su kaynakları üzerinde baskı yaratır ve kaynaklar yenilenemeden tükenir. Ama daha bitmedi. Hasat edilen 1 kg pamuğun işlenmesi için yaklaşık 100-150 litre su ve 8.000 sentetik kimyasal kullanılır. Sonuç olarak küresel bazda endüstriyel su kirliliğinin yaklaşık %20'si tekstillerin işlenmesi ve boyanmasından kaynaklanır.
Aslında kaynakların sürdürülebilirliğini sağlamak sanıldığı kadar zor değil. 3R kuralını hatırlayın: İhtiyacın kadar al (reduce), ikinci el mağazalardan alışveriş yap (reuse) ve atma değerlendir ((up)recycle).
https://www.tarimorman.gov.tr/SYGM/Belgeler/NHYP%20DEN%C4%B0Z/ULUSAL%20SU%20PLANI.pdf
https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/gelecekteki-tehlike-su-kitligi
https://sustainablecampus.fsu.edu/blog/clothed-conservation-fashion-water
https://www.theguardian.com/news/datablog/2013/jan/10/how-much-water-food-production-waste
https://ourworldindata.org/water-use-stress#freshwater-use-in-industry