Klima Kullanmak Çevreye Zarar Verir mi?

Ev
Image

Texas Monthly dergisinde yayınlanan bir makalede şöyle yazıyor: “Isınmaya katkı sağlayan cihazlardan biri de tam da ısıyı gidermek için tasarlanan bir makine: Klima.” Bu blog yazımızda klima kullanımının çevresel etkilerini ve bunları azaltmanın yollarını ele alacağız.

İklim Krizi ve Klima İlişkisi

Klimaların iklim krizine etkisi temel olarak iki yönlüdür. Birincisi klimanın tükettiği elektriğin üretiminden kaynaklanan salınımlar, diğeri ise soğutma sistemlerinde kullanılan gazlardır. Şaşırtıcı olsa da klimaların iklim değişikliğine en çok zarar veren tarafı soğutucu akışkanlar değil tükettikleri elektriktir.

Klimaların Enerji Açlığı

İklimlendirme ve soğutma sektörü küresel enerji tüketiminin %9 kadarından sorumludur. Bunun da yaklaşık %28’ini klima kullanımı oluşturur. Elektrik üretimiyse yaygın olarak fosil yakıtlarla yapılır. Sıcaklıklar her geçen gün arttıkça klima kullanımı da aynı oranda artıyor. Bu da elektrik santrallerinin neden olduğu karbondioksit emisyonlarını artırıyor.

Klimaların tükettiği elektrik nedeniyle 2016’daki emisyon miktarı 1990'dakinin iki katından fazla yükseldi. 2019 yılında ise yaklaşık 1 milyar ton karbondioksit salındı. Bu, enerji üretimi kaynaklı küresel karbondioksit emisyonunun yaklaşık %3'ünü (33 milyar ton kadar) oluşturur.

Klima Gazlarının Çevreye Etkileri

Klimaların soğutma görevini yerine getirmesini sağlayan baş unsurlardan birisi de kimyasal gazlardır. 90’larda yaygın olan kloroflorokarbon (CFC) ve hidrokloroflorokarbon (HCFC) gazları ucuz olduğundan klimalar dahil pek çok alanda kullanıldı. Bu gazlar ozon tabakasını incelttiği için Montreal Protokolü ile kullanım dışı bırakıldı ve yerine florlu gazlar (F-Gaz) kullanılmaya başlandı.

Hidroflorokarbon (HFC) yaygın olarak kullanılan florlu gaz sınıfıdır. UNEP’in Nisan 2015 raporuna göre soğutma, iklimlendirme ve ısı pompası sektörü küresel Hidroflorokarbon (HFC) kullanımında %79’luk paya sahiptir. İyi haber F-gazların ozon tabakasına zarar vermemesidir. Kötü haberse ne yazık ki F-gazların iklim değişikliğine önemli katkıları olmasıdır.

Olumlu Kısıtlamalar

HFC'lerin sera etkisi karbondioksitten binlerce kat daha fazladır. Bu nedenle HFC’lerin kullanımını azaltmak için Avrupa Birliği’nde yönetmelikler yayınlandı. Türkiye’de ise 2024 itibariyle HFC tüketiminin durdurulması ve 2029’da en az %10’luk bir azalmanın gerçekleşmesi planlanıyor. Ayrıca 4 Ocak 2018 tarihli ve 30291 sayılı Resmi Gazete’de Florlu Sera Gazlarına İlişkin Yönetmelik çıkarıldı. Buna göre:

●     F-Gazların atmosfere salınımı yasaklandı.

●     Belli küresel ısınma potansiyeli değerine (GWP) sahip gazların kullanımı durduruldu.

●     Uyulması zorunlu kayıt ve etiketleme kuralları getirildi.

●     Merkezi veritabanı ile takip edilen sızıntı denetimleri başladı.

●     F-Gazlar ile uğraşanlara yetki belgesi alma zorunluluğu getirildi.

Tüketici olarak biz ne yapabiliriz, klima alırken hangi soğutucu akışkanı tercih etmeliyiz, çevre dostu bir klima gazı var mı?

Sürdürülebilir Soğutucu Gazı: R32

Klimalarda yaygın olan R410A soğutucu akışkan karışımının %50’si ozon tabakasını incelten HCFC’den ve %50’si iklim değişikliğine neden olan HFC’den oluşur. Yeni nesil modellerdeyse R410A yerine daha çevre dostu olan R32 klima gazı tercih edilir.

R32 ozon tabakasına zarar vermeyen HFC grubundadır, ayrıca küresel ısınma potansiyeli değeri (GWP) de R410A’ya göre üçte bir oranında daha düşüktür.

R32 soğutucu gazının bir başka artısı da R410A’ya kıyasla daha az miktarda kullanıldığında bile aynı faydayı sunabilmesidir. Bu durum sistem boyutlarının küçülmesine katkıda bulunur, yani daha az hammadde harcanır ve daha az atık oluşur.

R32 hem soğutucu akışkan ihtiyacını hem de ürün boyutlarını azaltır. Bu küçülmeler klimaların küresel ısınmaya olan etkisini lojistik, ambalaj ve üretim atığı gibi çok yönlü olarak indirger.

Çevre Dostu Klima Seçimi Nasıl Yapılır?

Aşırı sıcak havaları atlatma konusunda klimalar en büyük yardımcımızdır ancak doğaya olan etkilerini de reddedemeyiz. Peki sürdürülebilirlik için ne yapabiliriz? Çevre dostu klima seçiminde temel olarak şunlara dikkat etmelisiniz:

●     Tasarruf oranı yüksek, A veya A’ya yakın bir enerji sınıfında bulunmasına,

●     Soğutucu akışkanı olarak R32’nin kullanılmasına,

●     Split yani iç ve dış ünitesi ayrı olan klimalarda, dış ünitenin paslanmaya karşı dayanıklı olmasına.

Atacağımız küçük adımlarla sürdürülebilir bir geleceğe önemli katkılarda bulunabiliriz. Unutmayın, piyasayı yönlendiren taleptir. Benim bunlara dikkat etmemle ne değişecek diye düşünmeyin çünkü birlikte çok fark eder!

Kaynaklar

●     https://mmo.org.tr/sites/default/files/4c8cf23a2bb8a6c_ek.pdf

●     https://webdosya.csb.gov.tr/db/ozonturkiye/dokumanlar/f-gazlar_sogutma-iklimlendirme--8230-54430-20210820164759.pdf

●     https://popsci.com.tr/klima-kullanirsak-disarisi-daha-sicak-olur-mu/

●     https://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140-6736(21)01209-5/fulltext#seccestitle30

●     https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2018/01/20180104-2.htm