Plastik üretimi 1950’den bu yana 200 kattan fazla arttı. OECD’ye göre, hiçbir müdahale olmazsa 2060’a kadar 3 kat daha artacak. Özetle dünya, eşi benzeri görülmemiş bir plastik krizinin içinde. Ve bu krizi durdurmak için 170’ten fazla ülke şu anda Cenevre’de aynı masada.
Hedef plastik kirliliğine karşı tarihte ilk kez yasal bağlayıcılığı olan küresel bir anlaşma sağlamak. Fakat bu pek de kolay değil. Çünkü masada yalnızca ülkeler yok. Çıkarlarını korumaya gelen yüzlerce endüstri temsilcisi de var.
Bu görüşmelerden gerçekten bir sonuç çıkacak mı? Yoksa plastik çağı kaldığı yerden devam mı edecek? Göreceğiz.
Cenevre’de Neler Konuşuluyor?
2022’de BM bünyesindeki ülkeler plastik kirliliğini durdurmak için bir anlaşma hazırlama konusunda uzlaşmıştı. Ancak aradan geçen sürede beş ayrı müzakere yapıldı ve hâlâ nihai bir metin üzerinde anlaşmaya varılamadı. 14 Ağustos’a kadar sürecek Cenevre görüşmeleri bu işin son şansı olabilir.
Görüşmelerde ele alınan başlıca maddeler şöyle:
Tek kullanımlık plastiklerin üretiminin azaltılması
En zararlı plastik türlerinin tamamen yasaklanması
Küresel tasarım ve geri dönüşüm standartlarının belirlenmesi
Temizlik ve geri dönüşüm projeleri için finansal kaynak yaratılması
Kısacası, plastikle sadece çöp olduktan sonra değil, üretildiği andan itibaren mücadele edilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Herkes Aynı Fikirde Değil
Müzakerelerde iki büyük kamp var diyebiliriz.
Bunlardan ilki “Plastiğin musluğunu kısalım” diyen ülkeler. Yaklaşık 100 ülke, plastik üretiminin kısıtlanmasını yani işin kökten çözülmesini savunuyor. Çünkü üretim azalmadan geri dönüşüm tek başına yeterli olmuyor. Ne kadar çok üretim, o kadar çok atık demek.
Diğerleri ise “Üretim durmasın, geri dönüştürelim” diyenler. Başını ABD, Suudi Arabistan, Rusya ve İran’ın çektiği bu grup, üretimi sınırlamak istemiyor. Çünkü plastik, bu ülkeler için petrokimya sektörünün altın yumurtlayan tavuğu. Petrol satışları azalırken plastik üretimi artıyor ve bu durum onların ekonomisine can veriyor. Hâliyle üretim sınırı istemiyorlar, onun yerine “daha iyi geri dönüşüm yapalım” diyorlar.
ABD heyeti, diğer ülkelere gönderdiği gizli notlarda, plastik yasaklarının günlük hayatı zorlaştıracağını ve küresel çözümlerin “uygulanamaz” olduğunu belirtiyor. Kısacası, daha az iddialı, daha esnek bir anlaşmanın peşindeler.
Lobiciler Her Yerde
Bu görüşmelerde en çok konuşulan konulardan biri de lobicilerin etkisi. Toplantıya 234 lobici katılmış durumda. Bu sayı, Avrupa Birliği’nin 27 üye ülkesinin toplam heyetinden daha fazla. Lobiciler arasında petrol ve plastik üreticilerini temsil eden isimler ağırlıkta.
Pek çok uzman bu kadar çok lobicinin müzakerelere katılmasının anlaşmayı sulandırma riski taşıdığını dile getiriyor.
"Artık Erteleme Lüksümüz Yok"
Plymouth Üniversitesi'nden Prof. Richard Thompson, mikroplastik terimini bilim dünyasına kazandıran ve Time dergisi tarafından dünyanın en etkili 100 insanı arasında gösterilen isim. Şu anda Cenevre’deki bilim insanları koalisyonunun başında yer alıyor.
Thompson açık konuşuyor: “Mikroplastikleri en yüksek dağlarda, en derin okyanuslarda buluyoruz. Bunlardan kaçış yok. Gelecek nesilleri korumak istiyorsak, şimdi ve kararlı bir şekilde harekete geçmek zorundayız.”
Ona göre bu anlaşma sadece bir belge değil, gezegen için bir dönüm noktası olabilir.
Sonuç Ne Olacak?
İyimser olanlar, bu görüşmelerin sonunda tarihe geçecek bağlayıcı bir anlaşma çıkacağını umuyor. Kimi uzmanlarsa endüstrinin baskısı ve ülkelerin ekonomik çıkarları yüzünden bu şansın da kaçabileceğinden endişeli.
Ama bildiğimiz bir şey var: Gezegenin daha fazla plastik yükünü taşıyacak hâli kalmadı.
Her yıl 11 milyon ton plastik okyanuslara karışıyor. Mikroplastikler kanımızda ve akciğerimizde dolaşıyor. Bebekler bile doğmadan önce bu kirlilikle tanışıyor. Bizden sonraki nesillerin geleceği şu anda kapalı kapılar ardında yapılan bu görüşmelere bağlı.
Bu anlaşma, politik bir belge olmasının ötesine geçmiş durumda. Bu anlaşma, suyumuzun temiz mi zehirli mi olacağını, çocuklarımızın ne tür bir dünyada yaşayacağını belirleyecek. Atılacak her imza, geleceğe atılmış olacak.
Umarız bu kez kazanan endüstriler değil, yaşamın kendisi olur.
Kaynaklar
EkoIQ “Küresel Plastik Anlaşması Geleceğimizi Kurtaracak Bir Can Simidi Olabilir” https://www.ekoiq.com/kuresel-plastik-anlasmasi-gelecegimizi-kurtaracak-bir-can-simidi-olabilir/
İklim Haber “Gezegenin Geleceği İçin Güçlü Bir Plastik Anlaşması Şart” https://www.iklimhaber.org/gezegenin-gelecegi-icin-guclu-bir-plastik-anlasmasi-sart/
Gazete Oksijen “170’ten fazla ülke, plastik kirliliğine karşı küresel anlaşma için bir araya geliyor” https://gazeteoksijen.com/surdurulebilir-yasam/170ten-fazla-ulke-plastik-kirliligine-karsi-kuresel-anlasma-icin-bir-araya-geliyor-248229
İklim Haber “Plastik Anlaşması Müzakerelerindeki 200’den Fazla Lobici İlerlemeyi Sınırlayabilir” Plastik Anlaşması Müzakerelerindeki 200’den Fazla Lobici İlerlemeyi Sınırlayabilir” https://www.iklimhaber.org/plastik-anlasmasi-muzakerelerindeki-200den-fazla-lobici-ilerlemeyi-sinirlayabilir/
İklim Haber “ABD Plastik Anlaşmasını Engellemek için Ülkelere Mektup Gönderdi” https://www.iklimhaber.org/abd-plastik-anlasmasini-engellemek-icin-ulkelere-mektup-gonderdi/
BBC Türkçe “170'ten fazla ülke plastik krizinde küresel anlaşma için toplanıyor” https://www.bbc.com/turkce/articles/clyjd578g5no