Plastik atıkların en büyük zararı mikroplastiklerden kaynaklanır. Çıplak gözle görülmeyen mikroplastikler havada, suda ve sofralarımızda bizimledir. Fakat hemen ümitsizliğe kapılmayın! Bazı doğaseverler plastik sorununa çözüm olacak bir fikir üretti. Eco-Brick isimli bu projenin temel amacı: Mikroplastiklerin hayatımıza daha fazla karışmasını önlemek. Bu yazımızda Eco-Brick'lerin ortaya çıkış hikayesinden, amacından, nasıl yapıldığından ve uygulama alanlarından bahsedeceğiz.
Plastik şişeden tuğla yapma fikri yani Eco-Brick, yaşam koşulları çok kötü olan ve gelişmiş ülkelerin atıklarını bıraktığı fakir ülkelerde ortaya çıktı. Mimar Andreas Froese 2000 yılında Güney Amerika'daki barınma ihtiyacını karşılamak için PET şişelerden yararlandı. Plastik şişelerin içini kumla dolduruldu ve çeşitli yapılarda tuğla olarak kullandı.
Andreas Froese Alvaro Molina, 2003 yılında Ometepe adasında Eco-Brick kullanımının öncüsü oldu. Susana Heisse, Guatemala'daki Atitlan Gölü’ndeki plastik kirliliğine çözüm olarak Eco-Brick’leri öne çıkardı. 2003 yılında başlayan bu girişim Eco-Brick’lerin inşaat malzemesi olarak kullanımını teşvik etti.
Günümüzde çeşitli girişimcilerin çabalarıyla ve sivil toplum kuruluşlarıyla Eco-Brick’lerin sürdürülebilirlik açısından sunduğu faydalar yaygınlaşmaya devam ediyor. Ancak bir girişimciyi beklemek yerine yazıyı okumaya devam ederek Eco-Brick’leri daha yakından tanıyabilirsiniz. Kendi Eco-Brick projelerinizi yapmaya bugünden başlayabilirsiniz.
Plastikten yapılan her şey özellikle uzun ve ince olan poşetler, etiketler, makarna gibi kuru gıda ambalajları geri dönüştürülmez. Sonuç olarak çöp sahalarında gittikçe devleşen plastik yığınları oluşur. Bunlar zamanla bozulmaya başlar ve insanlardan sineklere kadar her canlı türüne zarar verir. Plastik çöpe atıldığında ultraviyole (UV) ışınlarına ve fiziksel aşınmaya maruz kalır. Bunun sonucunda sera gazı ve zehirli kimyasallar yaymaya başlar. Toksik maddeler yağmurla yeraltı sularına karışır ama daha bitmedi. Bozunmayla birlikte plastikler gitiikçe küçülerek mikroplastiklere dönüşür. Bunlar gözle görülemez fakat hayatımızın her anında yer alır. Üstelik yalnızca bizim değil hemen hemen tüm canlıların yaşam alanlarında dahası vücutlarında mikroplastikler bulunur.
Eco-Brick’in doğal yaşama sunduğu en büyük katkı, plastiklerin saldığı toksinleri şişelerin içinde tutmasıdır. Ayrıca ileri dönüşüm yapılarak plastik atık miktarının ve hammadde tüketiminin azalmasına da katkıda bulunur. Eco-Brick ile yapılan mobilya ve inşaat projeleri bu sektörlerin hammadde ihtiyaçlarını da karşılar. Bu yüzden diğer sektörlerin karbon ayak izinin azalmasına ve dolayısıyla doğal kaynakların sürdürülebilirliğine de yardımcı olur.
Eco-Brick yapmak için bir plastik şişe alın ve içini plastikle doldurun. Yapımı çok basit olsa da etkili sonuçlar için dikkat etmeniz gereken bazı püf noktalar vardır:
Eco-Brick ile yapabileceklerinizin sınırı sizsiniz ancak ilham vermesi için birkaç fikir paylaşmak istiyoruz:
Eko-Brick yaparak plastiğin toksinlere ve mikroplastiğe dönüşmesini önleyebilirsiniz. Dahası ileri dönüşüm yaparak sera gazı emisyonu ve enerji tüketimi yüksek endüstriyel süreçlerin azalmasına da katkıda bulunursunuz. Böylece daha sürdürülebilir bir geleceğe sahip olabilirsiniz.
https://zlcomms.co.uk/this-is-not-a-leaf-the-story-of-plastic-bottle-schools/
https://plastics-themag.com/Eco-Tec:-building-your-own-house-in-Latin-America
https://www.ecobricks.org/fire/
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0048969718327669
https://www.mdpi.com/2073-4360/5/1/1
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S187802961630158X?via%3Dihub