Günümüzde iklim krizinin geri döndürülemez bir noktaya hızla yaklaştığı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bu ciddi durumu göz ardı etmek mümkün değil ve bireysel olarak yapacağımız her seçim, çevresel etkinin azaltılmasında büyük bir rol oynuyor. İşte bu noktada Sürdür olarak, ambalajsız, temiz içerikli ve uzun ömürlü ürünleri sizlerle buluşturmayı misyon ediniyoruz. Sürdürülebilirlik anlayışını Türkiye’deki her eve taşımak için var gücümüzle çalışıyor ve çevre dostu bir yaşam tarzını destekliyoruz.
Sürdür, işbirliklerinde yerel ve kadın girişimi markaları önceliklendiren bir anlayışa sahiptir. Amacımız, bu markaların doğaya ve insana saygılı üretim süreçlerini destekleyerek sürdürülebilirlik kavramını daha geniş kitlelere yaymaktır. Ayrıca, sunduğumuz tüm ürünlerin hayvanlar üzerinde test edilmeyen, vegan ve temiz içerikli olmasına özen gösteriyoruz. Bu, sadece ürünlerin kalitesi için değil, aynı zamanda etik değerlerimiz için de vazgeçilmezdir.
Plastik atıkları en aza indirmek amacıyla, plastik atıksız paketlemeyi tüm lojistik süreçlerimizde uyguluyoruz. Ürünler tedarikçilerimizden bize gelirken de, bizden sizlere ulaşırken de plastiksiz kargo ile gönderiliyor. Bu süreçte, ürünlerin fiyatlarını tedarikçi markaların belirlediği seviyede tutarak, kaliteli ve çevre dostu ürünlerin herkes tarafından ulaşılabilir olmasını sağlıyoruz. Sürdürülebilir hayatın sıkıcı ve monoton olduğu algısını kırmak için tasarım ve renk çeşitliliğine büyük önem veriyor ve ürün yelpazemizi sürekli güncelliyoruz.
Sanayi Devrimi ve elektriğin icadıyla birlikte hızla gelişen teknoloji, fabrikalaşmayı ve dolayısıyla üretimi artırdı. Artan refah seviyesi ve nüfus, talepte büyük bir artışa neden oldu ve bu talebi karşılamak için sürekli çalışan üretim tesisleri kuruldu. Ancak bu süreç, tüketim çılgınlığını da beraberinde getirdi. Doğal kaynaklar hızla tükenirken, çevreye verilen zararlar giderek arttı. Plastik, 1907 yılında icat edildi ve II. Dünya Savaşı'ndan sonra, çok yönlülüğü ve ucuzluğu sayesinde, günlük hayatımızda yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Ancak, bu tek kullanımlık plastik ürünler, çevremiz için büyük bir tehdit oluşturdu.
Seri üretim kültürü, sadece plastik sektöründe değil, gıdadan hijyen ürünlerine kadar her alanda kendini gösterdi. Ürünlerin daha hızlı üretilmesi ve uzun süre bozulmadan saklanabilmesi için çeşitli kimyasallar ve hormonlar kullanılmaya başlandı. Bu durum, sadece ürünlerin kalitesini düşürmekle kalmadı, aynı zamanda toprağı, suyu ve havayı da kirletti. Doğaya bırakılan atıklar, ekolojik dengeyi bozarak bitki ve hayvanların yaşam alanlarını tahrip etti. Mikroplastikler, artık anne sütünde bile bulunur hale geldi.
Doğal içerikli ve doğada çözünebilen ürünler kullanarak, çevreye verdiğimiz zararı azaltabiliriz. Ancak plastik atık sorunu, geri dönüşümle tamamen çözülemeyecek kadar büyük bir problem olarak karşımızda duruyor. Dünya genelinde plastik geri dönüşüm oranı yalnızca %9 seviyesindedir. Geri dönüşüm süreci, yeni bir ürün üretmeye kıyasla daha fazla enerji harcayan bir süreçtir ve plastik için bu sürecin bir sınırı vardır. Bu yüzden gerçek çözüm, atık üretmek yerine tüketim alışkanlıklarımızı baştan düzenleyerek atık oluşumunu engellemektir.
Kişisel atık azaltım serüveninizde atmanız gereken ilk adım, tek kullanımlık ürünlere hayır demek ve tekrar kullanılabilir olanları tercih etmektir. Elinizdeki ürünlere iyi bakarak, tekrar tekrar kullanmak ve artık kullanılmaz hale geldiklerinde en doğru şekilde geri dönüşüme yollamak, bu süreçte atabileceğiniz etkili adımlardan bazılarıdır. Sürdür olarak, mümkün olduğunca ambalajsız, doğada çözünebilen ve tekrar kullanılabilir ürünler sunarak sürdürülebilirlik yolunda sizin yanınızdayız.
Sürdürülebilir bir hayatı seçmek, dümdüz yukarı çıkan bir ivme ile ilerleyen bir süreç olmayabilir. Hayatta her konuda olduğu gibi sürdürülebilirlik konusunda da ya hep ya hiç şeklinde bir bakış açısına sahip olmamak gerekir. Her küçük adımın, her bilinçli seçimin çevremiz ve gelecek nesiller için büyük bir fark yaratacağına inanıyoruz. Sürdür markası olarak, Dünya adına yaptığınız her küçük değişikliğin değerli olduğunu düşünüyor ve sizi de bu yolculukta ilk adımınızı atmaya davet ediyoruz.