Tanıtım Bülteni
Durum çok kötü, sandığınızdan da
beter. İklim değişikliğinin yavaş ilerlediği hikâyesi bir peri masalı, aslında
hiç olmadığını anlatan masal kadar habis belki de. Ve eğer siz sadece deniz
seviyesinin yükselmesinden endişeleniyorsanız, buzdağının yalnızca ucunu
görüyorsunuz demektir.
Artan sıcaklıklar, kıtlık, sel
baskınları, salgın hastalıklar, ormansızlaşma, buzulların erimesi, ekonomik
gerileme ve bunların beraberinde getireceği yıkım... İşte başımıza geleceklerin
kısa bir özeti. Ve hepsi de sandığımızdan daha hızlı gerçekleşecek. Eğer
milyarca insanın yaşam şeklinde devrim niteliğinde bir değişiklik yapmazsak,
içinde bulunduğumuz yüzyılın sonunda gezegenin çok büyük bir kesimi yaşanmaz
hale gelecek, kalanında ise yaşam koşulları oldukça zorlayıcı olacak.
David Wallace-Wells, Guardian
gazetesinin “çağı tanımlayan kitap” olarak nitelediği Yaşanmaz Bir Dünya’da
son bilimsel çalışmalardan faydalanarak bizleri yakın geleceğimizle
tanıştırıyor. O geleceğin, içinde yaşayanlara nasıl görüneceği –ısınmanın küresel
politikayı nasıl dönüştüreceği, böyle bir dünyada teknolojinin ve doğanın ne
anlama geleceği, kapitalizmin sürdürülebilirliği ve insanın ilerleyişinin
tuttuğu yol– üzerine kafa yoruyor.
Yaşanmaz Bir Dünya aynı zamanda
bir harekete geçme çağrısı. Dünya tarihi boyunca salınmış toplam karbon
miktarının yarısından fazlasını son otuz yılda atmosfere bıraktığımızı
düşünürsek, sadece bir kuşak içinde gezegeni bu hale getirmişiz demektir. Ve
tüm bu felaketleri önleme sorumluluğu yine tek bir kuşağın omuzlarında. O
kuşak, bizim kuşağımız.
Yazar: David Wallace-Wells
Yayınevi: Domingo
Baskı Yılı: 2020
Sayfa Sayısı: 328